İzmir'de Ne Aramıştınız ?
2

Babacan ekonomik krizden çıkış için süre verdi: Seçimden sonra en fazla…


TENZİLE AŞÇI/EGEPOSTASI- Partisinin 1. Olağan İzmir İl Kongresi ‘ne katılmak ve bir dizi program için İzmir’e gelen DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan 30. Ege Sanayicileri ve İş insanları Derneği(ESİAD) Liderler Buluşması’na katıldı.

Swiss Otel’de gerçekleşen programa Babacan’ın yanı sıra ESİAD Başkanı Mustafa Karabağlı, ESİAD Yüksek İstişare Kurulu Üyeleri, DEVA Partisi Ekonomi ve Finans Politikaları Başkanı İbrahim Çanakçı, DEVA Partisi İzmir İl Başkanı Seda Kaya Ösen, Ege Bölgesi Sanayi Odası Yönetim Kurulu Üyesi Eyüp Sevimli, Ege İhracatçı Birlikleri Koordinatör Başkanı Jak Eskinazi, Deniz Ticaret Odası İzmir Şubesi Başkanı Yusuf Öztürk, Ege Ekonomiyi Geliştirme Vakfı Başkanı Mehmet Ali Susam ve İzmir iş dünyası temsilcileri katıldı.

Toplantıda konuşan Babacan, Türkiye’nin en önemli sorununun ekonomik kriz olduğunun altını çizerken krizden çıkış için ise hukuk, özgürlük ve demokrasi vurgusu yaptı. Geçtiğimiz haftalarda 6 muhalefet partisinin liderlerini imzaladığı mutabakata da değinen Babacan, ilerleyen günlerde seçim sonrası yol haritası için bir kez daha bir araya gelineceğini söyledi. Babacan ayrıca iktidara gelmeleri durumunda ekonomik krizden çıkış için de süre verdi.

BABACAN: SIKINTILARIN BÜYÜK OLDUĞU BİR DÖNEMDEYİZ

Türkiye’nin tarihinde görülmemiş bir krizle karşı karşıya olduğunu belirterek konuşmasına başlayan Babacan, ekonomik krizden kurtulmanın temelinin adalet ve demokrasi olduğunu belirtti ve “Aklın yolu bir. Türkiye’de gerçekçi bir yol izleyen herkes aynı kavramada buluşuyor. Ama bunun hayata nasıl geçirileceği en önemli sorunlardan biri olarak karşımızda. Türkiye'de iyi dönemlerimiz de oldu kötü dönemlerimiz de. Şu anda her açıdan sıkıntıların büyük olduğu bir dönemdeyiz. Sıkıntıları halka sorduğumuzda ilk sırada ekonomik sıkıntılar geliyor. Hayat pahalılığı, yoksulluk, işsizlik... Bu sorunların kök sebebi ne baktığımızda Türkiye’nin son yıllarda artan bir şekilde devletin niteliğinin kaybolması. Türkiye’nin özgürlük ortamının gitgide daralması olduğunu görüyoruz. Ekonomi öyle bir alan ki… Ekonomi bir zemine oturuyor O temelde hukuk adalet, özgürlükler, insan hakları ve demokrasi var. Siz o temeli sağlamadıktan sonra üzerine sağlam bir ekonomi inşa edemezsiniz. Yatırım için güven gerekiyor. Güven ortamının oluşmadığı bir ülkede böyle bir krizle karşılaşırsınız. Güvenin olmadığı bir ülkede ekonominin düzelmesi mümkün değil. Türkiye şu anda fiilen bunu yaşıyor. Yönetimin tek elde toplanması, demokrasinin zafiyet içinde olması, özgürlüklerin kısıtlanmış olması ve hukukun işlememesi en önemli nedenlerden. Biz bunları gördüğümüz için yeni bir siyasi hareketin elzem olduğunu düşündük. 2017-2018 yıllarında geniş araştırmalar yaptırdık. Şu anda insanlar iktidar partisine oy veriyorsa daha kötüsü olur korkusuyla veriyor. Muhalefet partilerine destek veren vatandaşlarımızın ana motivasyonu da bir an önce bu iktidardan kurtulalım da ne olursa olsun mantığı var. Bu tabloyu gördüğümüz için yeni bir siyasi hareket başlattık. Ardından 2021 yılında DEVA Partisi’ni kurduk. Bizim parti programımız özgürlüklerle başlıyor. Ardından hukuk ve adalet geliyor” dedi.

“İMZALANAN MUTABAKAT BİR HEDEFTİR”

Örgüt yapısı hakkında da bilgi veren Babacan, geçtiğimiz haftalarda 6 muhalefet partisinin imzaladığı Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem mutabakatına da değindi. Önemli olanın mutabakat değil hayata geçirileceği süre olduğunun altını çizen Babacan “Örgüt yapımız diğer siyasi partilerden farklı. Ülke genelinde yönetimlerimizin yüzde 75’i siyasete DEVA Partisi ile giren kişiler. İl başkanlarımızın yarısı bize internet üzerinden başvurmuş ve o şekilde tanıştığımız insanlar Biz dürüstlüğe ve çalışkanlığa baktık. Üyelerimizin yüzde 36’sı ise 30 yaş ve altından oluşuyor. Üyelerimiz arasında bir araştırma yaptık ve üyelerimizin yüzde 33’ü daha önce AK Parti’ye yüzde 20’si ise CHP’ye oy vermiş insanlar. Biz bir Türkiye partisi olmayı hedefledik ve bunu yapıyoruz. Diğer siyasi partinin üçlü ve zayıf olduğu bölgeler vardır. AK Parti’ni İzmir’de kolay siyaset yaptığı ve zorlandığı ilçeler vardır. CHP’nin de zorlandığı ilçeler vardır. Ama biz 30 ilçede de çok rahat faaliyet gösterebiliyoruz. Çünkü biz kimlik siyaseti yapmıyoruz. Bizim vizyonumuz özgür, adil ve zengin bir Türkiye. Bir yandan büyümeye devam ederken bir yandan da her alanla ilgili programla hazırlıyoruz. Bunların ilki Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem çalışmasıydı. Bundan 15 ay önce bunu tamamladık. 74 maddelik bir metinle ne yapmak istediğimiz açıkladı. Ama anayasa değişikliği demek mecliste nitelikli çoğunluk demek. Yakın siyasi tarihimizde hiçbir zaman Anayasayı tek başına değiştirecek bir çoğunlukta olmadı. 6 siyasi partinin bir araya gelip imzaladığı mutabakat eylül ayından bu yana çalışılan bir şey. Biz diğer partilere gidip kendi çalışmamızı sunduk ve onlardan da kendi çalışmalını hazırlamalarını istedik. Onlar da hazırladığında bir araya gelip ortak bir metin hazırladık. Bu bir ilktir Türkiye’de. 6 partinin bir araya gelip noktasına virgülüne kadar bir metinde uzlaşması… Bu demokrasimiz açısından çok önemli bir adımdır. Ama tek başına yeterli değildir. İmzalanan mutabakat bir hedeftir. Ama o hedefe nasıl ulaşılacağıyla ilgili şu anda elimizde bir şey yok. Çünkü ilk seçimler mevcut anayasaya göre göre yapılacak. İlk seçimle parlamenter sistemin uygulanmaya başlayacağı tarih arasındaki geçiş süreci çok önemli. Eğer doğru yol alınmazsa her türlü itilafa açık olunur” diye konuştu.

“İLK 90 DAKİKADA ÖZGÜRLÜKLER SORUNUNU DÜZELTECEĞİZ”

İlerleyen günlerde 6 siyasi parti liderinin geçiş süreci üzerine yol haritasının belirlenmesi için yeniden bir araya geleceklerini duyuran Babacan, Türkiye’nin sorunlarından çıkışı için de süre verdi ve şunları söyledi; “İlerleyen günlerde yeniden bir araya geleceğiz ve bundan sonraki süreç yani geçiş sürecinin yol haritası için çalışmalar gerçekleştireceğiz. Bir sonraki cumhurbaşkanının bu yol haritasına uyacağını taahhüt etmesi lazım. Aksi halde Türkiye bir kaosa sürüklenir. Seçimi kazanırız ama Türkiye’yi kaybederiz. Biz güçlü birini arayalım ve o her şeyi düzeltsin. Biri desin ki bütün gücü bana verin ben her şeyi halledeceğim desin. Bu öneri bazen insanlar için cazip bir teklif olabiliyor. Ama bu olduğunda seçimi kazanıp Türkiye’yi kaybedebiliriz. Demokrasi kazanımlarını kaybedebiliriz. Zaten vatandaşlarımız da bunu gördüğü için hala bir tereddüt içinde. Tamam bu iktidar gitsin diyor ama neler yapılacağını soruyor. Biz bunun için çalışmalarımız başladık. Eylem planlarımızı hazırladık. Neyi nasıl yapıp hangi kanunu çıkaracağımızı açıkladık. Biz yetki elimize geçtiğinde yapacaklarımız bunlardır diyoruz. Hatta ilk 90 dakikada yapılacakları bile söylüyoruz. Onlar da özgürlükler… Şu anda çoğu STK’ların çoğunun konuşmamasının hukuki bir dayanağı yok. Fiili bir baskı var. Mevcut hükümet bunu korku ve baskıyla yapıyor. İlk 90 dakikada bu düzeltilecek. Şu anki kriz… En fazla 6 ay… En fazla 6 ayda Türkiye bu krizden kurtulur. Özgürlükler sorunu ilk 90 dakikada yapılacak bir basın açıklamasına bakar. Biz kendimize, kadrolarımıza güveniyoruz. Ayrıca dünyayı ve ülkedeki krizleri iyi analiz ettiğimizi ve kriz konusunda iyi ir kadromuz olduğuna inanıyoruz. Türkiye iyi yönetildiğinde bütün bu sorunlar aşılacaktır.”

Babacan ekonomik krizden çıkış için süre verdi: Seçimden sonra en fazla…

Haber Yorumları 2

Henüz bir Değerlendirme Yorumu Yapılmamış!

Hemen Aşağıdaki Formu Doldur İlk Yorumu Sen Yap !

Bir Değerlendirme Yorumu Yazın...