TENZİLE AŞÇI/EGEPOSTASI- DEVA Partisi İzmir İl Başkanı Seda Kaya Ösen, partisinin kuruluşunu 2. yılında basın mensuplarıyla bir araya geldi.

Parti teşkilatlanması ve eylem planları hakkında bilgi veren Başkan Ösen, İzmir Olağan İl Kongresi için tarih verdi.

Başkan Ösen ayrıca, son dönemde İzmir Büyükşehir Belediyesi tarafından suya ve ulaşıma yapılan zamları da değerlendirdi.

“BİZİ DİĞER MUAHLEFET PARTİLERDEN AYIRAN BİR ÖZELLİK”

DEVA Partisi’nin kuruluşunun 2. yılı olduğunun altını çizerken bu süre içerisinde geçen çalışmalarla ilgili bilgi verdi. DEVA Partisi’nin hazırlanan eylem planlarıyla diğer muhalefet partilerinden ayrıldığını ifade etti ve “Bundan 2 sene önce 9 Mart 2020’de partimiz kuruldu. Bu 2 senenin bir çoğu pandeminin gölgesinde geçti. Biz bu sürede bunu fırsat olarak gördük ve çalıştık. 2 koldan çalışma yürüttük. Birincisi teşkilatlanmaydı. Rekor sayılabilecek bir sürede Aralık ayında büyük kongremizi yaparak seçimlere girmeye hak kazandık. Oradan sonra teşkilatlanmamızın derinleşmesi başladı. Şu anda DEVA Partisi 70 ilde ve 703 ilçede teşkilatlanmış durumda. Bu da bizi diğer partilerden farklı bir duruma getiriyor. Çünkü biz ülkenin dört bir yanında teşkilatlanabilen ve her politik görüşe hitap eden bir parti olduğumuzu gösteriyor. Biz ilk günden bu yana Türkiye’nin geçmişi değil geleceğinde birleşen herkese kapımızın açık olduğun söylemiştik. Bizim burada anahtar kelimemiz demokratlık. Bir taraftan teşkilatlanma çalışmalarımız devam ederken ki biz geçtiğimiz yılda en çok üye artışı yapan partiyiz. Bir diğer taraftan da ülkeyi nasıl yöneteceğimizle ilgili mutfak çalışmalarını yapıyoruz. Bizim bugüne kadar 6 eylem planımız var. Demokrasi, afet, tarım başta olmak üzere ilerleyen günlerde bunlar 21’e çıkacak. Bunların hepsi hükümet programı gibi hazırlanan programlar. Bütün sorunları, yanında sorunu kimin nasıl, hangi programla ne kadar sürede be hangi finansmanla çözeceği programda yer alıyor. Bu planlar bizi muhalefet partilerinden en çok ayıran özelliklerden de biri. Bu da şu anda uzun zamandır geçtiğimiz en derin ekonomik krizden çıkmak için çok önemli olduğunu düşünüyoruz bu tarz planların. Çünkü DEVA Partisi yola iktidar olmak için çıktı ama bir yandan da siyaseti değiştirmek için yola çıktı. Siyaseti sadece vaatler verilen, kutuplaşmanın olduğu, liyakatsiz insanlar tarafından yönetilen bir ülke olmaktan çıkması gerektiğini düşünüyoruz. Siyaset bir meslek olmamalı. Ülkeye hizmet olmalı amaç” dedi.

20 MART’TA İL KONGRESİ YAPILACAK

Partinin kuruluş aşamasından bu yana geçen sürede İzmir’deki teşkilatlanma çalışmalarına ilişkin bilgi veren Başkan Ösen partinin İzmir İl Kongresi için tarih verdi ve “İzmir özelinde bizim için özel bir zaman geçiriyoruz. Bu kadar kısa sürede 27 ilçemizde teşkilatlanma çalışmalarımız tamamlandı. İzmir’de de hızla teşkilatlanma çalışmalarımızı tamamladık. Şu ana kadar 16 ilçemizde kongrelerimizi bitirdik ve 27 ilçede teşkilatlanmayı tamamladı. Teşkilatlanana 27 ilçemiz ve kongre sürecini tamamlayan 16 ilçemizle 20 Mart’ta Genel Başkanımızın da katılımıyla Olağan İl Kongremizi düzenleyeceğiz. Bu bizim için biraz düğün gibi Kurucu il yönetimi olduğumuz için sıfırdan birkaç kişiyle bu yola çıkıp binlerce insanın katıldığı bir organizasyon yapmak bizim için gurur verici bir an” ifadelerini kullandı.

“BAŞKA ÇARENİZ KALMIYOR”

İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin geçtiğimiz ay suya yaptığı yüzde 30, dün de UKOME kararıyla toplu ulaşıma gelen yüzde 38’lik zammı değerlendiren Ösen, ulusal ekonomik kriz ikliminde yerelde zamların da kaçınılmaz olduğunu ifade etti ve “Zamlar, Türkiye’nin her alanındaki her sektörü her vatandaşı etkilerken belediyeleri etkilememesi düşünülemez. Belediyelerin de bir bütçesi var ve buna göre hareket etmek zorundalar. Uzun zamandır ulaşım alanında zarar ettiğini takip ediyoruz. Son zamlarla birlikte tolere edilemez hale geldiği içim zamlar yapıldığını düşünüyorum. Yerel yönetimlerin aldığı zam kararları ulusaldan ayrı düşünemeyiz. Tabii ki çok sevimsiz ancak bazen başka çareniz kalmıyor. Yani zamların kaçınılmaz olduğunu düşünüyorum. Bu diğer illerde de uygulanıyor. Bunlar krizin daha da derinleşmesine neden oluyor.  Tam asgari ücret zammı açıklandığında bana fikrim sorulmuştu rekor bir oranı olarak. ‘Enflasyon böyle gittikten sonra 10 bin lira olsa ne olur’ demiştim.  2 ay geçmeden bunu gördük. Çarşı pazar kuyruklarının geri geldiği bir dönem de çalışanların da maaşları da eriyor. 90'lı yıllarda neyin ne kadar olacağını öngöremediğimiz bir dönem yaşamıştı ve ne yazık ki şu an o döneme dönüyoruz gibi gözüküyor. Yerel veya genel diye ayırmadan ekonomik sürecin başarısız olduğunu görüyoruz” diye konuştu.