Beyrut'u harabeye çeviren patlamanın görgü tanıkları anlatıyor: Kulaklarımız sağır oldu, üzerimize cam kırıkları yağdı
Beyrut'ta meydana gelen korkunç patlamaya ÅŸahit olanlar yaÅŸadıkları dehÅŸeti; "Patlamadan sonra birkaç saniye hiçbir ÅŸey duyamadım. Kulaklarım sağır olmuÅŸtu. Üzerimize cam kırıkları yaÄŸdı" sözleriyle anlatıyor.
Lübnan'ın baÅŸkenti Beyrut'ta dün meydana gelen ve en az yüz kiÅŸinin ölümü, 4.000'den fazla kiÅŸinin de yaralanmasına yol açan patlamadan sonra ülkede üç günlük yas ilan edildi. Bazı görgü tanıkları, kentte büyük yıkıma yol açan ve 240 km uzaklıktaki Kıbrıs'ta bile hissedilen patlama için "Atom bombası gibiydi" dedi. Görgü tanıkları üstlerine bir anda yaÄŸmur gibi yaÄŸan cam kırıklarından bahsederken, kaosun bir anda baÅŸladığını söyleyerek korku dolu anları anlattılar.
"BU ÜLKEDE HER ÅžEYÄ° GÖRDÜM AMA BÖYLESÄ°NÄ° GÖRMEDÄ°M"
Mahrouhie Yerganian adlı 73 yaşındaki bir emekli öÄŸretmen, "Etrafımızdaki tüm binalar yıkıldı. Bu ülkede her ÅŸeyi yaÅŸadım. Ama hiç böyle bir ÅŸeye tanık olmadım. 1975-90 yılları arasındaki iç savaÅŸta bile böyle bir ÅŸey görmedim" diye konuÅŸtu.
Kilometrelerce uzaklıktaki evlerin camlarını kıran, arabaları havaya uçuran ve kenti savaÅŸ alanına çeviren patlamadan sonra kentte büyük bir kaos yaÅŸandı. Kentin üzerini büyük bir duman ve toz tabakası kaplarken, patlamaların ne olduÄŸunu anlamaya çalışan insanların çığlıkları ve sirenler izledi.
Walid Abdo adlı bir öÄŸretmen, "Nükleer patlama gibiydi" dedi.
"YÜZLERCE Ä°NSAN SANÄ°YELER Ä°ÇÄ°NDE EVLERÄ°NÄ° KAYBETTÄ°"
Beyrut'taki BBC muhabiri Rami Ruhayem, ülkenin derin bir ekonomik krizden geçtiÄŸi bir dönemde, koronavirüs salgınının ortasında yaÅŸanan felaket için "Patlama daha kötü bir zamanda olamazdı" diye konuÅŸtu. Ruhayem, yaÅŸadıklarını ÅŸöyle anlattı:
"Sirenler çalıyor, ambulanslar tıkanan trafikte patlamanın olduÄŸu bölgeye ilerlemeye çalışıyordu. Yüzlerce insan saniyeler içinde evlerini kaybetti, yaÅŸadıkları yerler cam ve enkaz yığınlarına dönüÅŸtü."
"BÄ°RKAÇ SANÄ°YE HÄ°ÇBÄ°R ÅžEY DUYAMADIM"
BBC'ye konuÅŸan Hadi Nasrallah adlı bir görgü tanığı da ÅŸunları söyledi:
"Alevleri gördüm. Daha patlama olmamıştı. Hemen içeri girdik. Patlamadan sonra birkaç saniye hiçbir ÅŸey duyamadım. Kulaklarım sağır olmuÅŸtu. Sonra arabaların, dükkanların, evlerin üzerine cam kırıkları yaÄŸmaya baÅŸladı. Beyrut'un her yerinde insanlar birbirlerini arıyorlardı. Herkes, kilometrelerce uzaklıktaki insanlar bile aynı ÅŸeyi anlatıyordu, kırılan camlar, sarsılan binalar ve ÅŸiddetli bir patlama. Åžoke olmuÅŸtuk. Çünkü genelde bir patlama olunca sadece bir bölgede bunlar yaÅŸanırdı. Ama bu sefer tüm Beyrut, hatta Beyrut'un dışındaki yerlerde de aynı ÅŸeyler oldu."
KAOS BÄ°R ANDA BAÅžLADI
Sunniva Rose adlı bir gazeteci ise yerel saatle 18.08'de meydana gelen patlamadan sonraki kaos anını ÅŸöyle anlattı:
"AkÅŸam arabamla Beyrut'a gelirken hava daha aydınlıktı. Bir anda kaos baÅŸladı. Tüm caddeler cam parçalarıyla, molozla kaplandı. Binalar çöktü. Limana vardığımda asker bölgeyi kapatmıştı. Ä°kinci bir patlama tehlikesine karşı bizden buradan uzak durmamızı istediler.
"Gazeteci Rose sözlerine ÅŸu ifadeler ile devam etti:"
Hava kararmıştı ve kentin üzerinde hala dumanlar yükseliyordu. Tüm ÅŸehir karanlıkta kalmıştı. Ä°nsanlar kanlar içindeydi. Sokaklarda yürümek imkansızdı. Elindeki ilk yardım çantasıyla dışarı fırlayan bir doktor, 86 yaşındaki bir kadının yaralarını sarıyordu."
Hemen Aşağıdaki Formu Doldur İlk Yorumu Sen Yap !