CHP'li Öztrak'tan Bakan Nebati'ye "TL'de dip" eleştirisi
Sosyal Demokrasi Derneği’nin (SDD) “Türkiye’de Ekonominin Durumu- Krizde Buhrana” başlıklı çalıştayı Ankara’da bir otelde yapıldı. Çalıştayın moderatörlüğünü CHP Sözcüsü Faik Öztrak'ın yaptığı ikinci oturumuna, gazeteci- yazar Erdal Sağlam ve Prof. Dr. Kamil Yılmaz konuşmacı olarak katıldı. “10 yıldır bu ekonomi patinaj yapıyor. Bir dönem 2023 hedefleri vardı ama 2023 hedeflerinin çok gerisine düştük” diyen Öztrak, şu değerlendirmeyi yaptı:
“Bu iktidar millete belli hedefleri taahhüt etti. 'Milli geliri 2 trilyon dolar yapacağım' dedi. Şimdi 925 milyar dolarda kalacak. Sapma yüzde 53. Kişi başına gelir 25 bin dolardı, '10 bin dolarda kalacak' diyorlar. Sapma yüzde 57. İhracat 500 milyar dolar olacaktı, şimdi diyorlar ki 'ancak 242 milyar dolar olacak'. Sapma yüzde 51. 'İşsizliği yüzde 5’e düşüreceğiz' diyorlardı, şimdi '11,4 olacak' diyorlar. Sapma yüzde 128. Bu rakamlar iyi idare edilmediğini ortaya koyuyor. Üç büyük krizi aynı anda yaşadık. İki tanesi bizden, biri dışarıdan geldi. Şimdi dördüncüsü de dışarıdan geliyor.
Türkiye sıcak parayla ekonomiyi şişirme modelini benimsedi. Dünya konjonktürü elverişliydi, dışarıdan sıcak para geldi. 2007’den sonra bize benzeyen ekonomilerden ayrışmışız, 2013’ten sonra bize benzeyen ekonomilerden hızla uzaklaşmışız.
Ekonomik krize devlette yönetim krizi eklendi. 2020’de küresel salgın geldi. Salgını çok kötü yönettiler. Ekonomi kısmında bütün dünya kendi yurttaşına bütçeden destek verdi, bizdeki hükümet milleti borca batırdı. Bu dönemin sonunda ekonomi ve devlet yönetimindeki krizle buhran vardı. Bu buhran sonucunda ekonomimiz dışarından gelecek ters dalgalara karşı savunmasız kalmıştı. Rusya’nın Ukrayna’yı işgaliyle birlikte Türk ekonomisi bir kez daha kendine benzeyen ekonomilerden ciddi şekilde ayrıştı.
“NUR TOPU GİBİ BİZDEN”
En son Merkez Bankası değişikliğinden sonra ‘Faiz sebep enflasyon sonuç’ lafı birden yeniden çıkıverdi. Politika faizi düşürüldü, ülkenin risk primi yukarı doğru fırlayıverdi. Paramız pul oldu. Para politikası son derece kötü yönetilmeye başlandı… Türk lirası geçen yıl ağustos ayından bu yana yüzde 41,5 değer kaybetti. Bulgar levasına karşı ne kadar değer kaybetti, yüzde 62,5. İran riyaline karşı yüzde 53,5 değer kaybetti. Bu iş şunu gösteriyor. Nur topu gibi bu iş bizden, dışarıdan filan değil.
Gıda enflasyonunda OECD birincisiyiz, enerji enflasyonunda da OECD birincisiyiz… Şu anda hem TÜFE bazlı endekse hem ÜFE bazlı endekse baktığımızda kazanılan rekabet gücünü yitiriyoruz. 2022’de dış ticaret açığı 58 milyar dolara kadar çıktı.
Hemen Aşağıdaki Formu Doldur İlk Yorumu Sen Yap !