Kılıçdaroğlu’nun İzmir programında son dönemlerde eşine az rastlanır bir ilgi ve sevgi seli yaşandığını ifade eden Yücel, “İlgiyi sadece yandaştan görmeye alışık, sevgiyi de sadece saraya gösteren üç beş kişilik küçük bir kitlenin trajikomik eleştirileri nafile çabalardır. Bu ziyareti “nasıl karalarız” derdine düşenler, çiftçiye yalancı diyeceğine, Tarım Bakanlığının açıkladığı utanılacak destek rakamlarına baksınlar” dedi.

Ziyaretin iktidar kanadında büyük bir rahatsızlık ve korku yarattığını ifade eden Yücel,  üç gün süresince İzmir ekonomi dünyasının önde gelen isimlerinin ve oda başkanlarının, çiftçinin, sanayi esnafının, Balkan ve Rumeli Türklerinin, Konyalıların, İzmir’in gençlerinin, yer aldığı, partiye 3 bin yeni üyenin katıldığı bir programı görmezden gelmeye çalışmanın, ancak toplumun bu kesimlerini görmezden gelmek olacağını ifade ederek, şunları söyledi;

BU DESTEK ENGELLENEMEZ BİR HALK HAREKETİNE DÖNÜŞMÜŞTÜR

Öncelikle Genel Başkanımız Sayın Kemal Kılıçdaroğlu’nun üç günlük İzmir ziyareti sırasında kendisine gösterilen ilgi ve verilen destek için tüm İzmir’e, özellikle de ziyaret kapsamında bir araya geldiğimiz tüm hemşehrilerimize çok teşekkür ediyorum. Her ne kadar bu ilgi, yüzünü saraya, sırtını İzmir’e dönmüş ve gerçeklerle yüzleşmeye yüzü tutmayan tarım bakanını ve bazı İzmirli siyasileri rahatsız etmiş olsa da, bizler bu ziyaretin, Saray zihniyetinden kurtuluş yolunda, İzmirliye daha fazla umut verdiğine ve Millet iktidarına olan inancı çok daha fazla artırdığına şahit olduk. Genel başkanımızın katılımıyla gerçekleştirdiğimiz üye katılım törenimiz ile Balkan ve Rumeli buluşmasındaki coşku, yapılan konuşmalardaki haykırışlar, CHP’ye ve Kemal Kılıçdaroğlu’na olan inanç ve sevgi, bu desteğin artık engellenemez bir halk hareketine dönüştüğünün göstergesiydi. Partimize AKP’den, MHP’den, ANAP’tan geçen veya ilk kez bir siyasi partiye üye olan vatandaşlarımızın, neden CHP’yi seçtiklerini, AKP’ye neden inançlarının kalmadığını dinleyip de anlamamak, ancak bir utancın veya çaresizliğin göstergesi olabilir. AKP’li vekillerin, tarım bakanının, kendi ilçesindeki çiftçinin halinden bihaber olan belediye başkanının ve AKP İzmir il başkanının, Kılıçdaroğlu’nun İzmir ziyaretine ilişkin yaptıkları trajikomik eleştirilere bakıldığında, AKP iktidarının ne kadar çaresiz olduğunun açıkça görüldüğünü söyleyen CHP İzmir İl Başkanı Deniz Yücel, sözlerini şöyle sürdürdü;

ÇİFTÇİ KADINLARA GÖSTERİLEN TEPKİ ACİZLİKTİR

Ödemiş’te gerçekleştirilen çiftçi buluşmasında konuşan tüm kadınlarımız 84 milyonun bildiği bir gerçeği haykırdılar. AKP iktidarı kendi yandaşlarını zengin etmek için, üretime değil ithalata yönelik bir politikayı benimsedi ve ortaya çıkan manzara belli. Beceriksiz ve liyakatsiz saray yönetiminin ekonomiyi batık hale getirmiş olması, köylünün ve çiftçinin zamlarla, yoklukla, çaresizlikle baş başa kaldığı gerçeği, sadece AKP’li yöneticilere inandırıcı gelmiyor. Tarım bakanının çıkıp da adeta “çiftçiler yalan söylüyor” der gibi açıklama yapması başka bir skandal ve adeta çiftçi düşmanlığıdır. Bakanın, bu ülkede gübre, yem, mazot fiyatları nereden nereye gelmiş ona bakmadan, döviz kurlarındaki rekor artışları görmezden gelerek, devede kulak bile diyemeyeceğiniz, adeta sadaka verir gibi yapılan komik desteklerle cevap vermeye çalışması acizliğin göstergesidir. O gün Ödemiş Çiftçi buluşmasındaki Fatma teyzenin, Kader ablanın, Hamiyet ablanın ve diğer çiftçi kadınların çığlığı, aslında Türkiye’deki bütün çiftçilerin ve üreticilerin çığlığıydı. Sorunları konuşmak yerine, o sorunlar, yaşanan gerçekler konuşulmasın diye, AKP’lilerin çırpınışlarını gördükçe, bu ülkede bu iktidarla geçirilecek her günün büyük bir kayıp olduğunu bir kez daha anlıyoruz. Genel Başkanımızın üç günlük ziyaret programına açılış yok, temel atma yok diye eleştiren zihniyet, sanırsınız ki kendi Saray zadeleri her geldiğinde açılışlara, temel atmalara yetişemiyor. AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın son İzmir’e gelişinde hangi açılış, hangi temel atma törenine imza attılar da biz İzmirliler olarak göremedik.  Kaldı ki, genel başkanların halkla buluşması, toplantılara katılması, ziyaretler gerçekleştirmesi için programlar yapılmasının tarihi, herhalde siyaset tarihi kadar eskidir.  Ama halkın partimize ve genel başkanımıza gösterdiği ilgiyi görmek, çiftçi kadının kimliği yerine çaresizliğiyle ilgilenmek istemeyenler, bu kadar basit bir konu üzerinden bile gündem yaratmaya çalışabiliyor.