Çiğli'de işçiler greve çıktı
Çiğli Belediyesi şirketi Çibel A.Ş. ile Genel-İş İzmir 8 No’lu Şube arasında süren ve 836 işçiyi kapsayan toplu sözleşme sürecinden anlaşma sağlanamayınca işçiler bugün greve çıktı.
Çiğli Belediyesi önünde toplanan işçiler sık sık, “Direne direne kazanacağız”, “Yaşasın örgütlü mücadelemiz”, “İş ekmek yoksa barışta yok” sloganları attı.
Ücret ve sosyal haklarda anlaşma sağlanamayınca greve çıkılırken sendika, “Toplu sözleşmedeki taleplerimiz yerine gelmedi. Bu konuda SODEM Sen yetkilileri ve Çiğli Belediyesi yetkilileriyle herhangi bir anlaşma sağlanamadığı için yasal hakkımızı kullanarak grev pankartımızı asarak grevimizi başlattık. Biz taleplerimizi ülkenin ekonomik gidişatına göre enflasyonun her ay artması yüzünden revize ederek güncelleştirdik. Bu ülkede krizi emekçiler çıkarmadı krizin sorumlusu işçi ve emekçiler değil. Bizler hak ettiğimiz alın terinin karşılığını istiyoruz. Alın terimizin karşılığını alamadığımız için grev kararımızı uygulamak için buradayız” dedi.
Çiğli işçilerinin grevine Genel-İş İzmir Şubelerinin yöneticileri ve Deriteks Sendikası Akar Tekstil temsilcileri de destek verdi.
Daha sonra işçiler Harmandalı’ndaki Çiğli Belediyesi Şantiye Tesislerine “Bu işyerinde grev var” pankartını astı.
Çiğli Belediyesi önünde açıklama yapan Genel-İş İzmir 8 No'lu Şube Başkanı Deniz Şahin Gümüştekin, "Çiğli Belediyesi Çibel Şirketini temsilen SODEMSEN ile şubemiz arasında 829 Çibel işçisi için yürütülen toplu iş sözleşmesi görüşmeleri, anlaşma sağlamadığından masada bitirilememiştir. DİSK/Genel-iş sendikamıza bağlı Çiğli Belediyesi ÇİBEL işçileri olarak 7 Nisan tarihinde, gece 00.00 itibarıyla greve çıkmış bulunmaktayız" dedi.
15 MADDEDE ANLAŞILAMADI
Gümüştekin, SODEMSEN, Çiğli Belediyesi ve ÇİBEL yetkilileri ile sürdürmekte olan ve 83 madde ile başlanılan toplu iş sözleşme görüşmelerinde 68 sosyal ve ekonomik maddede anlaşma sağlandığını ancak 15 ekonomik ve sosyal maddede ise anlaşma sağlanamadığını belirtti.
Gümüştekin, "6 Nisan'da son yaptığımız görüşmede en düşük ücrete verilen zam oranı yüzde 31 civarında olmuş, ücret skalası yukarılara çıktıkça zam oranı da düşmüştür. Yani her bir ücretimize seyyanen zam artışı ön görülmüştür. Toplu sözleşme taslağını hazırlarken enflasyon oranı yüzde 20 civarlarında iken, bugün gelinen noktada TÜIK'in açıkladığı enflasyon oranı yüzde 61'lere ulaşmıştır" diye konuştu.
İktidar tarafından iğneden ipliğe her şeye yapılan zamlarla birlikte en temel ihtiyaçları bile karşılayamaz duruma geldiklerini söyleyen Gümüştekin, "Bu enflasyonla, bu zamlarla insanca yaşamak, ailemizi geçindirebilmek, çocuklarımızın geleceğini planlamak şöyle dursun, en ufak isteklerini dahi karşılayabilmek mümkün değildir. Biz işçiler, yaşamın pahalı, emeğin ucuz olduğu bu düzenin karşısına 'Bu böyle gitmez' diyerek çıkacağız ve sefalet ücretlerine teslim olmayacağız" dedi.
"İŞSİZLİĞE VE SEFALET ÜCRETİNE TESLİM OLMAYACAĞIZ"
Ağırlaşan yaşam koşulları, artan enflasyon, ardı arkası kesilmeyen zamlar, yaşanan ekonomik ve siyasal krizin işçi sınıfına yönelik saldırıları derinleştirmekte olduğunu ifade eden Gümüştekin, şöyle devam etti:
Hemen Aşağıdaki Formu Doldur İlk Yorumu Sen Yap !