Menemen'de insan hakları konuşuldu
BERİVAN KAYA/EGEPOSTASI- Cumhuriyetimizin İkinci Yüzyılı’nda İnsan Hakları Paneli, CHP Menemen İlçe Örgütü tarafından, Menemen Ticaret Odası’nda düzenlendi. CHP Genel Başkan Yardımcısı Gülizar Biçer Karaca’nın katılımıyla gerçekleşen panelde, CHP İnsan Hakları Çalışma Grubu Üyesi ve Önceki Dönem İzmir Barosu Yönetim Kurulu üyesi Ali Deman Güler ve CHP İzmir İl Başkan Yardımcısı Yıldız Yılmaz konuşmacılar arasında yerini aldı. Panelin açılış konuşmasını CHP Menemen İlçe Başkanı Ömer Güney gerçekleştirdi.
CHP Menemen İlçe Başkanı Ömer Güney açıklamasında, ‘’Cumhuriyetimizin İkinci yüzyılında insan hakları konulu panelimiz bugün burada Menemen’de geleceğe dair partimizin projeleriyle, partimizin görüşleriyle insan haklarıyla sizleri buluşturmaya geldik. 10 Aralık 1948’de Paris’te imzalanan 30 maddelik İnsan Hakları Bildirgesi eşitlik ve özgürlük insana yakışır diyordu. 10 Aralık’ta din, ırk, dil ve cinsiyet ve düşünce ayrılıklarının artık kabul edilmeyeceğine karar verilmiş oldu. İnsanlar yalnız insan oldukları için eşit, özgür ve onurlu yaşam hakkına sahiptirler denildi. Ne yazık ki Türkiye’nin insan hakları karnesi günden güne geriye doğru gidiyor. 2021 yılı değerlendirmelerine göre, her geçen yıl daha geriye gidiyoruz. Siyasal ve özgürlüklerin durumunun değerlendirildiği sıralamada 195 ülkeden 146. sıradayız. Türkiye hukukun üstünlüğündeki sıralamaya göre de her geçen yıl daha da geriye gidip, 10 sıraya gerileyerek 116. Sırada yer aldı. Hak ve özgürlükler alanındaki bu gerilemeler dolayısıyla ekonomik alanda da olumsuzluklara sebep oldu. Ekonomik gerilemeye yol açtı. Yurttaşların birçoğu dar gelirli, asgari ücret seviyesine veya asgari ücretin biraz daha üstünde gelir düzeyine sahip gruplardan oluştu. Biz halkımıza yoksulluğu bir kader olarak reva gören bir anlayışı kabul etmiyor, yoksulluğu da en büyük insan hakları ihlalleri olarak görüyoruz. Genel Başkanımız Kemal Kılıçdaroğlu’nun da dediği gibi, ‘hiçbir çocuğun yatağa aç girmediği’ ülkeyi inşa edeceğiz’’ ifadelerini kullandı.
Türkiye hak mezarlığına dönüştü
CHP Genel Başkan Yardımcısı Gülizar Biçer Karaca ise konuşmasında, ülkenin 20 yıllık AK Parti iktidarında hak mezarlığına dönüştüğünü belirterek, ‘’Biz insan hakları dostu kentler projesi diye bir proje hayata geçirmeyi hedefledik. İzmir’den başlatıp iyi örneklere Anadolu’ya anlatabilmek istiyoruz. Ülkemizin içinde bulunduğu ve insan olmaktan kaynaklı sahip olduğu hakların bugün geldiği nokta ortada. Bizim ülkemiz hak mezarlığına dönüştü. İnsanların elinden hakları alındı. İnsanlar elinden alınan hakların, hakkı olduğunun farkına varmadan onun mücadelesini veremeden Türkiye Cumhuriyeti devleti, yaşayan yurttaşlar için bir hak mezarlığına dönüşmüş. Bu durum yurttaşların mücadele bilinciyle elbette düzelebilir’’ ifadelerine yer verdi.
‘Türkiye hak ve özgürlük anlamında Afganistan ile aynı ligde!’
Özgürlüklerde Türkiye’nin bulunduğu konumun Afganistan ile aynı olduğunu ileri süren CHP’li Biçer Karaca, ‘’İslami şeriat anlayışın hüküm sürdüğü Afganistan ile özgürlükler anlamında aynı ligdeyiz. Bunu nasıl düzelteceğiz? İkinci Yüzyıla Çağrı Beyannamemizdeki maddelerin düzenlemelerin tamamı bu hak mezarlığına dönüşmüş Türkiye Cumhuriyeti’nde yaşayan yurttaşların yeniden özgür, demokratik ve hak arama yetisine sahip, hak aradığında hakkını elde edeceği inancına sahip olacağı bağımsız yargı ve itiraz etme hakkının her şeyden önce ne kadar önemli olduğunu ifade ederek, bu haklar ulaşmakta itiraz etmenin hukuk yoluyla, siyaseten ya da basın yoluyla nasıl hayata geçirebiliriz diye düşünerek yoğun çalışmalar yürüttük. Beyannamemiz aslında toplumsal barış başlığı altında hiç kimsenin ırk, din, dil , cinsiyet gibi bir ayrımcılığa tabi tutulmaması gerektiğine ilişkin düzenlemeyi toplumsal barış ile sağlamak mümkün. Haklarını elinden alan, hak arama yollarını engelleyen bir iktidar yapısının bizi getirdiği nokta toplumsal barışın ne kadar önemli olduğunu bizlere gösterdi’’ ifadelerini kullandı.
‘Tek adam rejimi değil, ortak akıl’
Millet İttifakı iktidarında ülkenin ortak akıl ile yönetileceğini vurgulayan CHP’li Karaca, ‘’Biz Cumhuriyet Halk Partisi olarak İkinci Yüzyılda ülkeyi hak mezarlığı olmaktan çıkaracağız. Tek adam rejimi değil, her şeye toplumun birlikte karar vereceği ortak aklın hakim olacağı ve ortak aklın yönettiği ülkede haklarını talep eden, haklarına erişemediğinde o erişememenin sebebi olduğunu düşündüğü iktidarı eleştirebilen, sorabilen, sorgulayabilen ve hakları ihlal edildiğinde başvurduğunda hakkının gereğinin kendine döneceğine inanması gerekir. İkinci Yüzyılda Anayasamızın temel hak ve ödevler başlıklı bölümünü temel hak ve özgürlükler olarak düzenleneceğiz. İnsan onuru her şeyin üstündedir ve düzenlenecek tüm kanunlarda esas olan insan onuru olacak. Bugün anayasamızda temel hak ve özgürlüklerimiz düzenlemede var ama maalesef haklarımızı kullanamıyoruz. Kamu yararı gibi kısıtlamalarla özgürlüğün kullanılmasının önü kapatılmış. Yoruma açık herkes kendince yorumlayabilir ve o yoruma göre kısıtlayabilir. Temel hak ve özgürlükler asıl kısıtlamalar istisna olmalıdır. Anayasal düzenlemeler aynı zamanda istisnaların asıl olmadığı bir özgürlük düzenlemesini hayat geçirmek istiyoruz’’ dedi.
‘6 Yaşındaki çocuk bir sapkının eline verilince, aile korunmuş mu oluyor?’
İsmailağa Cemaati'ne bağlı Hiranur Vakfı Onursal Başkanı Yusuf Ziya Gümüşel'in kızını 6 yaşında "evlendirdiğini" ortaya çıkmıştı. Çocuk istismarını sert bir şekilde eleştiren CHP’li Gülizar Biçer Karaca, ‘’Çocuğun korunması hakkındaki kanun yürürlükte ama bu kanun yürürlükte olmasına rağmen, 6 yaşındaki bir çocuk nasıl babası ve annesi tarafından gelinlik giydirilerek istismar ediliyor. Her çıkan aileyi koruyacak peki, 6 yaşındaki çocuk bir sapkının eline verilince aile korunmuş mu oluyor? Buna ilişkin bu ülkeyi yöneten ve her şeyi ben bilirim diyen AK Parti Genel Başkanından tek kelime duydunuz mu? Eline kılıç alıp Cumhuriyete ve Atatürk’e her sözü söyleme hakkı olan, her konuda fetva veren Diyanet İşleri Başkanından bir açıklama duydunuz mu? Bugün Aile ve Sosyal Hizmet Bakanı, ‘her toplumda olan insani bir durum’ dedi. Bir kereden bir şey olmaz diyenlere bizler o gün en güçlü tepkiyi verebilseydik, 6 yaşındaki çocuğun yaşadıkları günlerdir konuşuluyor ama bu ülkenin vicdanlı insanlarının yeri göğü inletmesi gerekmez miydi? Neden yapamıyoruz, çünkü yurttaşlar üzerinde öyle bir korku imparatorluğu kuruldu ki, düşüncesini ifade eden ya da buna tepki veren yurttaşların yıllardır karşılaştığı manzaralar toplum üzerinde ya bana da bir şey olursa… Sesimi çıkardığım zaman sabah kapımı polisler kırar ve beni götürürse ne olur diye düşünüyor. Hepimiz korkuyoruz. Bugün bu ülkede insan haklarını, hak ve hürriyetlerini korunması gereken Adalet Bakanı daha önceki bakan döneminde erken yaşta zorla evlendirilenlerinin sanıklarına af getirecek kanun teklifini meclise getirmeye kalktı. Küçüğün rızası vardır diyen kişi bugün Adalet Bakanı… Kadınlarımızı, çocuklarımızı istismardan, şiddetten korumak, bunu önlemek, önleyemiyorsan etkin yargılamak uluslararası sözleşmelerde ve anayasamızda iktidara tanınan görevdir’’ ifadelerini kullandı.
Hemen Aşağıdaki Formu Doldur İlk Yorumu Sen Yap !