37. OlaÄŸan Kurultayı'nı yapan CHP'de Kemal KılıçdaroÄŸlu, 6'ncı kez Genel BaÅŸkan seçildi. KılıçdaroÄŸlu'nun "En düzenli kurultay" olarak tanımladığı süreç geride kaldı ancak yeni parti söylentileri CHP kulislerini hareketlendirdi. Peki KılıçdaroÄŸlu'nun karşısına iki kez aday olarak çıkan, 24 Haziran 2018 seçiminde de CHP'nin cumhurbaÅŸkanı adayı olan Muharrem Ä°nce'nin planı ne?

CHP kulisleri ile birlikte iktidar ve muhalefet bloÄŸu, 37. OlaÄŸan Kurultayı sonrası geliÅŸmeleri ve Muharrem Ä°nce'nin parti kuracağı söylentilerini yakından takip ediyor. Kurultayda 6'ncı kez Genel BaÅŸkan seçilen Kemal KılıçdaroÄŸlu, “Belki de bu zamana kadar yaptığımız en düzenli kurultaydı” dedi. Ancak, koronavirüs döneminin seyircisiz kurultayındaki bu düzenin aksine kulislerdeki hareketlilik ve yönetime yönelik itirazlar, kurultay sonrasında CHP’de ilk kez "yeni parti" noktasına kadar varan tartışmaları beraberinde getirdi.

Peki yeni parti noktasına nasıl gelindi? 2018 kurultayında KılıçdaroÄŸlu’nun karşısında aday olmak için harekete geçen, gerekli 127 imzanın üzerinde 165 imza bulan ancak mükerrer imzalar olduÄŸu gerekçesiyle geçerli imzaya ulaÅŸamadığı açıklanınca KılıçdaroÄŸlu tarafından "ödünç imza verilerek" seçime giren Ä°nce, 36. OlaÄŸan Kurultay'da 790 oy alan KılıçdaroÄŸlu’na karşı 447 oy almayı baÅŸarmıştı. KılıçdaroÄŸlu’na imza veren 1081 delegeye raÄŸmen bunun 790’nın oya yansıması ve KılıçdaroÄŸlu’na imza veren delegenin Ä°nce’ye oy vermesi CHP’de uzun süre tartışıldı.

Bu tabloya raÄŸmen KılıçdaroÄŸlu, Ä°nce’yi cumhurbaÅŸkanlığı seçiminde aday gösterdi. Etkili bir propaganda süreci götürmesine raÄŸmen seçim gecesi ortalarda görünmemesi ve "Adam kazandı" mesajı nedeniyle eleÅŸtiri oklarının hedefi olan Ä°nce, daha sonraki süreçte de "BeÅŸtepe’ye çıkan CHP’li" tartışmasının odağında yer aldı.

"ÇETE" RESTLEÅžMESÄ°

BeÅŸtepe’ye çıkan CHP’linin kendisi olmadığını açıklarken, haberleri CHP içinde bir çetenin yaptırdığını açıklaması bir kez daha Ä°nce'nin genel merkezle karşı karşıya gelmesine neden oldu.

Kurultayda ise hem bu süreçlerin etkisiyle hem de yerel seçimde Millet Ä°ttifakı'yla büyükÅŸehirlerde etkili olan bir politika yürüten Genel BaÅŸkan Kemal KılıçdaroÄŸlu’nun baÅŸarısı karşısında muhalefeti örgütleme ihtimalini yetersiz görünce yola çıkmadı.

"YA Ä°ÇERÄ°DEKÄ° DOSTLAR"

Ancak kurultaydan çıkan tablo, hem söylem hem kadro bazında yeniden muhalefetin hareketlenmesine neden oldu. Kurultayda, "Dostlarımızla iktidar olacağız" söylemi öne çıktı. KılıçdaroÄŸlu’nun bu sözleri, "Atatürkçülükten uzaklaşılıyor" teziyle rahatsızlığı yükselen bir kesimden; "Ä°yi Parti ile kurulan ittifak, Selahattin DemirtaÅŸ, Temel KaramollaoÄŸlu, Ahmet DavutoÄŸlu ve Ali Babacan ile geniÅŸletilmek istenirken, içerideki dostlar unutuluyor" itirazlarının yükselmesine neden oldu.

CHP ile kan uyuÅŸmazlığı bulunan kesimlerin de ErdoÄŸan düÅŸmanlığı üzerinden ittifaka dahil edilmesi çabalarına karşı çıkanlar, muhalefeti örgütleyecek adres olarak Muharrem Ä°nce’yi öne çıkarıyor.

Kurultay sonrası bu tazyik, ‘yeni parti’ kulislerine dönüÅŸmeye baÅŸladı.

O KOLTUKTA "13 HESABI"

Türkiye’de bir erken seçim olmayacağı, seçimin zamanında, 2023 yılında yapılacağı, üzerine basıla basıla ilgili ve yetkililer tarafından açıklanadursun, Ankara kulisleri "erken seçim emarelerini" okumaya baÅŸladı bile.

Hem iktidarın attığı pek çok adım hem de muhalefetteki hareketlenme "erken seçim belirtileri" olarak yorumlanıyor.

Bu ortamda da aslında genel seçimden ziyade, yüzde 50 artı 1 oyun cumhurbaÅŸkanı mazbatasında yazacak ismi belirleyeceÄŸi o süreç üzerine hesaplar yapılmaya baÅŸlandı bile.

Bu hesap tablosunda, siyasi partiler ve siyasi hareketlerin yanı sıra, olası adayların da sonuca götürecek formül arayışları öne çıkmaya baÅŸladı.

ErdoÄŸan’ın karşısında, hem 18 yıllık AK Parti iktidarını deÄŸiÅŸtirmek hem de CumhurbaÅŸkanlığının 22. Döneminde, 12. CumhurbaÅŸkanı yerine bir 13. CumhurbaÅŸkanı seçmek için Millet Ä°ttifakı'nı geliÅŸtirmek isteyen kanatta çok bilinmeyenli bir denklem ortada duruyor.

Bu tabloda AkÅŸener, Gül, Babacan potansiyel adayların başında geliyor. CHP’nin bu kez Ä°nce’yi aday göstermesi ihtimal dışı deÄŸerlendiriliyor. Millet Ä°ttifakı'nın bu adaylardan biri üzerinde uzlaÅŸması ya da bu isimlerden birkaçının ayrı ayrı yarışa girip, ikinci tura kalmayı hedefleyen bir taktik izlemesi de muhtemel.

Ä°ÅŸte bu noktada Ä°nce formül devreye giriyor.

Ä°nce parti mi kuracak, 100 bin imza ile cumhurbaÅŸkanı adayı mı olacak? Her iki şık birden hayata geçebilir mi?

CHP’nin özünden uzaklaÅŸtığını savunan, son kurultayla birlikte iyice dışlanan, Önder Sav ekibi baÅŸta olmak üzere Ä°nce’ye destek vermeye hazır bir taban hareketlendi bile.

Ä°nce sessizliÄŸini koruyor. Ancak Ä°nce’ye yakın çevreler, deÄŸerlendirmelerine devam ettiÄŸini vurguluyor.

Peki Ä°nce neyi görecek, neyi hesaplıyor?

Ä°NCE’NÄ°N HANDÄ°KAPI

Ä°nce’nin kuracağı partinin, CHP’nin, Gül, Babacan gibi bir ismi cumhurbaÅŸkanı adayı göstermesi durumunda Atatürkçü kanadın sandığa gitmesini saÄŸlayacak bir adres olabileceÄŸi belirtiliyor. Ancak bu partinin soldaki, sol olmasa bile ErdoÄŸan karşısındaki kanadın oylarını bölebileceÄŸi ve "ErdoÄŸan’ın iÅŸine yarayabileceÄŸi" gerekçesiyle ÅŸimdiden bir tartışma baÅŸladı bile.
CHP’nin duayen isimleri sosyal medya üzerinden uyarılarını yapmaya baÅŸladılar.

Ä°nce’ye yakın çevresinden de benzer uyarılar yapılıyor. Partinin kurulması durumunda karşılaÅŸacağı en güçlü direncin bu noktadan gelebileceÄŸi vurgulanıyor.

Bu nedenle Ä°nce’nin parti kurması durumunda da, bunun yerine 100 bin imza ile cumhurbaÅŸkanı adayı olması durumunda da, "Ä°kinci turda ErdoÄŸan’ın karşısındaki adaya destek vereceÄŸim" sözüyle yola çıkması gerektiÄŸi vurgulanıyor.

EKÄ°M BEKLENTÄ°SÄ°

Bütün bu denklemler arasında Ä°nce’nin ve CHP’de yönetimden ve yönetimin izlediÄŸi ittifak politikalarından, son olarak da ‘dostlar’ söyleminden rahatsız olan kesimin sonbahar aylarına kadar yürütülecek kulisleri nihayete erdirip bir karara varmaları bekleniyor.

Bütün bu geliÅŸmeler nedeniyle de Ankara’da; CHP çatısı altında örgütlenen, böyle olmasa bile mevcut iktidara karşı kurulan bloÄŸu destekleyen bütün kesimleri ve bununla birlikte de, oluÅŸacak tabloya göre politika geliÅŸtirecek siyasi aktörleri yakından ilgilendirecek bir Ekim ayı bekleniyor.