Sayılkan’dan acı reçete: İlaç kıtlığı yaşıyoruz
İlaç fiyatlarına ilişkin her yıl şubat ayında euro kuruna göre yapılacak zam öncesi sektörde kriz yaşanıyor. Soğuk kış günleriyle çocuk hastalıklarında artış görülürken; İzmir Eczacılar Odası Başkanı Tuncay Sayılkan, özellikle ağrı kesici, ateş düşürücü şurupların yeterli seviyede bulunamadığına dikkat çekti. "SENEDE BİR DEFA ZAM YAPARIM" MANTIĞI ÇÖKTÜ ANKA Haber Ajansı'na konuşan Sayılkan, senede bir kez zam yapıldığına dikkat çekerek şunları söyledi: "Herkes bununla ilgili bilgi sahibi olduğu için, ağustos ayından sonra sıkıntı başladığını biliyor. Olan vatandaşla eczacıya oluyor. Çünkü ilaç yok. Geçen hafta nöbetçiydim. İthal ilaçların yokluğu 4-5 senedir herkesin öğrendiği bir gerçekti. Bu sene işin içine mevsimsel griple beraber çocuk ilaçları ve antibiyotikler girdi. Sonuç olarak yöntem yanlış. 'Senede bir defa şubat ayında zam yaparım. O euro kuruyla da bir yıl bunu götürürüm' mantığı çökmüştür. İlaç fiyat kararnamesi geçerliliğini kaybetmiştir. Yeni bir model bulmalıyız. Bulacağımız modelin de ülke insanının ilaca ulaşımını zorlaştırmaması lazım. Bu da sektörün bileşenleriyle yapılır. 7.86 ilacı belirleyen euro kuru. Gerçek euro kuru 19 buçuk. Bu kadar makasın açıldığı, arada uçurum olan bir sistemde ilacın bulunur olmasını beklemek hayalcilik olur. Ben de isterim Türkiye'de üretilsin, dövizle ilaçla ilgili bunları konuşmayalım ama ne yazık ki yarısı ithal ürünlerin. Türkiye'de üretilenlerin de ham madesi yurtdışından geliyor ağırlıklı olarak. Ambalaj malzemesi bile... Özellikle çocuk şuruplarını yakından ilgilendiren cam şişenin bulunamadığı, bulunsa bile fiyatların astronomik boyutlara geldiği bir yerde geçen yıl 1 buçuk 2 lira olan yüz milimlik şurupların 9-10 lira olduğundan bahsediyorlar. Bugünkü yönteme göre yüzde 25-30 arası zam gözüküyor. Euro kurunun önümüzdeki yıl 2023'ün şubatında 10 lira olması bile durumu kurtarmaz." "İLAÇ KITLIĞI YAŞIYORUZ" Sağlık Bakanı Fahrettin Koca'nın "İlaçta sıkıntı yok" açıklamasını da anımsatarak şunları kaydetti: "Belirli şuruplar var 10 liranın hemen üstünde satılan. Bulantı kesici, ağrı kesici, ateş düşürücü şuruplar var 14-15 lira. Sadece şurubun şişesinin 9-10 lira olduğu bir yerde buna nakliyesini ham maddesini koyduğunuzda bu fiyatların bunu karşılamadığı görülüyor. Keşke yüksek enflasyon olmasa. Keşke döviz bu kadar artmasa, keşke ilaçta bu kadar dışa bağımlı olmasak, bunları konuşmasak. Sayın bakan 'İlaca ulaşımda herhangi bir sıkıntı yok' diyor. Biz eczanelerde her gün, her akşam nöbette vatandaşla bu sorunu baş başa çözmeye çalışıyoruz. Çünkü ilacın miktarının yeterli olmadığı, ürünün yetmediği noktada vatandaş eczane eczane ilaç aramak zorunda kalıyor. Hekim arkadaşların başına gelen vatandaşın tepkisi inşallah olmaz ama korkuyorum. Bir eczacı arkadaşın canının yanmasını istemiyorum. Bu işin sorumlusu biz değiliz. Vatandaş en günahsız tarafındaysa eczacılar da öyle. Bununla ilgili dosyalar hazırladık, öneriler bildirdik. Gördüğüm kadarıyla ciddiye alınmıyor. Bu yöntemde niye ısrar ediliyor? Buradan bir karlılık elde ediliyorsa, ilaç savurganlığı engelleniyorsa, daha az harcamayla daha çok insana ilaç sunma hedefleniyorsa o olmuyor. Ya senede 4-5 defa daha küçük oranlarda zam yaparak ilacın üretimiyle ilgili sıkıntıyı ortadan kaldırabilirsiniz. Bugün vatandaş bile 'İlacı bulmuşken alayım. Şubata kadar bulamam. 5 kutu alayım' diyerek temkinli davranıyorsa el birliğiyle bu adı konmayan ilaç kıtlığını yaşıyoruz. Bunun da tek nedeni var, ilaç fiyat kararnamesi." (ANKA)
Hemen Aşağıdaki Formu Doldur İlk Yorumu Sen Yap !